29 Temmuz 2014 Salı

mori

Küçüklüğümden beri ne zaman bir dilek tutma hakkım olsa her zaman yavru köpek istemişimdir. Şimdi ise bir tane köpeğim bir tane de kedim var!

Kedim, Mori. 2yaşında. Geçen sene tatil dönüşü annemle kedi arayaşına girdik. Sokakta o kadar hayvan varken de pet shop'tan almayı düşünmüyorduk. Facebook'taki Hayvan Severler sayfasını son zamanlarda çok yakından takip eder olmuştuk. Annem pek yavru kedi alma taraftarı değildi, gösterdiğim çoğu kedi de yavru olduğu için pek sıcak bakmıyordu. Bir gün yanına 8-9 aylık Mori'nin ilani ile gittim. Çok beğendi kendileri ve hemen verilen numarayı aradık. Ev kedisi olduğu belliymiş ama odtü'de bulunmuş. En fazla 1gün dışarıda kalmıştır herhalde, bulduklarında çok temizmiş. Ancak şu anda 8-9aylık değilmiş. Hayvan Severler, mesajı aldıktan bir kaç ay sonra yayınlayabilmişler ilanı. 
O zamanki sahibi, elinde bir kedi bohçasıyla, Morişkoyu getirdi. Badem diyorlarmış. Islak mendillerden tut üzerinde"dezenfekten"yazdığı spreylere kadar her şey vardı bohçasında. 1saat oturup, Mori hakkında konuşup gittiler sonunda. Kedi bir rahatladı, gitti yatakta yuvarlandı durdu. O akşam benim penceremin önünde, ben uyurken sesler çıkardığı da olmuştu. Perdeyi çektiğimde de miyavlayıp beni korkutmuştu. Annemle düşündüğümüz isimler arasında"korkuttun"da vardı, o zaman ne kadar uygun olurmuş diye düşünmüştüm hatta:)

Ondan sonraki bir kaç gün sadece Mori hakkında konuşur olduk. Kumunu, küçük tuvaletimize koyduk, mama ve su kabı mutfağımızın karşısındaydı, eşyaları da televizyonun yanındaydı. Veterinere götürdük bir gün, üzerine oynak gözler yapıştırdığım kafesinde, kolayca girdi gerçi, ama sallanmalardan pek hoşlanmadı. Kulağının oralarda mantar gibi bir şey vardı, onun için krem aldık. Doğum gününü de 1Nisan diye yazdırdık(gerçi bu sene kutlamayı unuttuk ama:))
Şimdi bize geleli 1yıl, 3gün oldu. 26Temmuz2013de tanıştık kendileriyle. Çok küser, çok nazlıdır. Kendini kolay kolay satmaz öyle. Tatile giderken birilerine bırakmıştık, 10günlüğüne, 2gün yüzümüze bakmadı, sürekli saklandı. Ama aranız iyiyken de ondan tatlısı yoktur. Kucağınızdan ayrılmaz, ayaklarınıza sürtünürde sürtünür, yeri gelir zıplar. Bir mırnavlıklar vardır, gecenin köründe uyandırır sizi, ya da uyanana kadar ayak ucunuzdan sizi izler. Tam bir şişko, ıslak mama için deli olur. Oyun oynatmak isteseniz, 2dakika koşar, ondan sonra yayılır yatar. Kuş avcısıdır da kendisi, nöbet tutar pencerenin önünde. Ne zaman bir kuş geçse hemen atlar üzerine, cama yapışıp da düşer geri. Uyumaya mı gidiyorsunuz, dikkat ediceksiniz, yorganın altından bir yerden çıkabilir aniden. Bayılır yorganın altında çıktığı sürünmelere. Kurtlar Vadisi Pusu der annem, evin her yerinde bir pusu halindedir mutlaka, işte o zaman yanından geçerseniz zıplar bacağınıza. 
Yazlıkta arkadaşımın kedisi vardı, nasıl korkardım. Derlerdi ki, gün geçtikçe kendileri tırmalatmaya başlıyorlarmış, yok artık derdim. Kedilere de hep bir ön yargıyla bakardım. Çok yanlış yahu, muhteşem yaratıklarmış. Kendi hallerinde takılıyorlar, kimileri sevilmek istiyor kimileri de oynanmak, çoğu da mama istiyor:) İyi ki bulmuşusuz bu minnoşu. 
Aldığımız günden beri sevdiği şeyleri not almıştım, onları yazayım:

  • Yumurta
  • Tavuk
  • Kıyma
  • Poğaça
  • Kaşar Peyniri
  • Salam
  • Sosis
  • Ispanak
  • Patates
  • Taze Fasulye Yalamak
  • Koltuk Altı Kokusu
  • Ağız Kokusundan da nefret eder.
Aynı zamanda da ona taktığım bir kaç takma isim var, hemen söyleyeyim:)

  • Mori The Bird Slayer
  • Kedü
  • Morişko
Köpeğimi de başka bir zaman anlatayım bari:)
-Fotoğraflar, gecenin bir köründe çekmeye zorladığım annemden:) 

2 yorum:

  1. Bizim kedimiz de kahve içmeye bayılır, çok komikler di mi :)

    YanıtlaSil