22 Kasım 2014 Cumartesi

kitap cenneti


Bu hafta sonu ne kadar yoğun geçecek tahmin edemezsiniz. Bugün Cody'nin doğum günü:) Gecenin köründe bir tweet atarak kutladım, cevap verdi:) Onun dışında da yarın annemin doğum günü. Şu hobbitlerin kendi doğum günlerinde hediye verme işlerini çok beğenmiş sanırım, bu doğum gününde bir çılgınlık yapıp böyle kutlamak istiyor. Bana ve Mina'ya hediyelerini hazırlamış, çok heyecanlı bu konuda. Sanırım bundan sonra bizim ailede herkesin doğum günleri daha da bir heyecanlı geçecek, bundan şikayet edemem:)
Sınavlar bittiği için çok fazla ödev vermeye başladılar. Matematikte sevdiğim yerlere geldik ama problemler gittikçe daha çok zaman almaya başladı. En az 2saatimi ayıracağım bir çalışma kağıdı verdi hocamız. Onun dışında da coğrafya hocamız bizden test çözüp getirmemizi istiyor. Ama son dersimiz çok güzel geçmişti hocayla, espri yapıyordu sürekli ve gülüyordu:)
Son zamanlarda okumak istediğim o kadar çok kitap var ki aklımda, hepsini de aynı anda okumak istiyorum, her biri için ayrı heyecanlıyım. Şu anda Lord Of The Rings'in ikinci kitabı ile beraber başka bir kitap daha okuyorum, üçüncüsüne başlayamayacağım şu sıralar ama keşke yapabilsem. Kitaplarımız şunlar:

Let It Snow:
Üç tane yazarın yazdıkları kısa öykülerin birleşmesiyle oluşturulmuş. Üçü de Christmas ile alakalı. Okumaya başlamak için daha muhteşem bir zaman düşünemiyorum, yakında kar yağmaya da başlayacak tam olacak. Şu anda okuduğum ikinci kitap bu. Yazarlardan bir tanesi John Green, alma sebeplerimden bir tanesi de buydu. Diğeri ise kitabın kapağını çok beğendim:) Daha türkçeye çevrilmemiş, ben de bekleyemeyeceğimi düşündüğüm için ingilizcesini aldım. Hobbit'i ingilizce okuduktan sonra bir özgüven gelmişti zaten. Bu daha da basit tabii ki, şu anda Lord Of The Rings'in türkçesinden daha kolay okuyorum bu kitabı:) Tamamen okumayı bitirdikten sonra yorumlarımı yazarım. 
Kullandığım ayraç da bütün John Green'in kitaplarını okumak için kullandığım ayraç:) 

Will Grayson, Will Grayson:
Üsteki kitap ile aynı yerde gördüm bu kitabı. Aynı isim ve soyadını paylaşan iki insanın karşılaşması ile hayatlarının nasıl değiştiğini anlatıyormuş, en azından kitabın arkasında böyle yazıyordu. Yazarımız John Green:) Ve aynı zamanda David Leuithan. İkisi beraber yazmışlar. Annem bir Will Grayson'ı John Green'in, diğerini ise diğer yazarın yazmış olabileceğini söyledi, bence mantıklı:) Bu kitabın da türkçesi daha çevirlmemişti, ingilizcesini aldık biz de:) Annem bana bu kitabı yılbaşı için vereceğini söylemişti ama bir gün odama elinde bunla geldi, sanırım yılbaşı için başka planları var:) Bu kitap için de kullanacağım ayraç belli.
Çavdar Tarlasında Çocuklar:
Annem bu kitabı geçen hafta tekrar okudu ve yine hayran kaldı. Bana kitabı verirken de içine büyülü bir kitap olduğunu yazmış. Yazarı, J.D. Salinger ile ilgili izlediği belgeselden de bana izlettiği parçalarda herkesin hayran kaldığı bir kitap olduğunu gördüm. Bu kitap için diğerlerinden de çok heyecanlıyım ve bir an önce başlayabilmek istiyorum.
İlk okumaya başladığım zamanlarda Hunger Games'in serisini bitirmiştim. Şimdi üçüncü kitabın birinci partı çıktı, ona gitmeyi umuyorum. Aslında gitmek istediğim de bir çok film var. Neler olacağını bildiğim için daha da heyecanlıyım, okuyalı uzun zaman oldu ama en azından okumuşum:) Geçen hafta da Gone Girl'e gittim, harikaydı. Onu da yazayım zamanla. Şimdilik kendinize iyi bakın, güzel cumartesiler.
Günün şarkısını özellikle klibi için seçtim, küçükken annem izletmişti ve çok beğenmişitm, birazcık anılarım depreşti:
günlük seksi Mori fotoğrafı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder