27 Ağustos 2014 Çarşamba

kumral ada~mavi tuna

Annemle iddaya girdik. Ocak ayına kadar 5tane kitap bitirme sözü verdim. Sonucunuda ne alacağım aslında pek umrumda değil. Sadece okumam gereken bu kitapları cidden okumak istiyorum:
  • Kumral Ada~Mavi Tuna
  • The Hobbit
  • Yüzüklerin Efendisi-Yüzük Kardeşliği
  • Yüzüklerin Efendisi-İki Kule
  • Yüzüklerin Efendisi-Kralın Dönüşü
Daha önceden yüzüklerin efendisine başlamaya çalışmıştım, ancak uzun ve zor gelmişti. Ama şu anda ne zamana kadar sürem olduğunu ve günde en az kaç sayfa okumam gerektiğini bildiğim için daha kolay geliyor. Ayrıca bu hafta Kumral Ada~Mavi Tuna'yı bitirdikten sonra birazcık kendime güvenmeye başladım. 6günde 500sayfalık kitabı bitirdim. Annem mutlu ben mutluyum:)
Bu hafta da The Hobbit'in ingilizcesine başladım. Annemin arkadaşı ingilizcesinin zor olduğunu söyledi ama elimden geleni yapacağım. Eylül'ün sonuna kadar bitirmem için günde en az 11sayfa okumam gerekiyor, harika!:)
Challenge içerisindeki okuduğum tek kitap olan Kumral Ada~Mavi Tuna hakkında konuşalım o zaman. Okuma sebebim adımı aldığım kitap olmasıdır. Annem Ada karakterine benzememi çok istemiş, adımı Ada koymuş. Kitabı okurken de benzediğim özelliklerin altını çizdim:) Örneğin:
"Ada sevdiği kişilerin'en önemlisi'olmazsa yaşayamayan insanlardandır" ya da Tuna'nın ağzından anlatılmış bir şekilde"Onun abartılı tiyatral küçük komedilerine bayılır; o oynamaya, ben izlemeye doyamazdım"
Buket Uzuner'in Tuna'nın Ada'ya duyduğu aşkı anlatış biçimine hayran kaldım en çok. O kadar güzel kelimelerle anlatmış ki, o aşkı kendi içinizde hissediyorsunuz. Birinin sizi o şekilde sevmesini, sizde birini o şekilde sevmeyi istiyorsunuz.
O kadar çok kitap okumuş birisi değilim ama okuduğum diğer kitaplarda yer alan aşk üçgenlerinde, mutlaka beraber olmasını istediğim iki kişi olur, üçüncü kişiye de gıcık olurdum. Bu kitapta yer alan aşk üçgeninde karakter seçimi çok etkileyici. Ayrıca ben de hiçbir gıcıklık duygusu uyandırmadı. Ada'nın yaşadığı her aşkı hayranlıkla okudum.
Anneminde en başında söylediği gibi okurken sıkılıp, uykumun geldiği bölümler oldu. Ancak kitabın yarısını geçtikten sonra her sayfa daha da bir heyecanlanıyor insan. Sıkıcı olan bölümler bile ilgi çekici hale geliyor.
Tuna'nın Ada'yı anlatış biçimlerinden en sevdiğim

Diğer kitaplarda anlattığım gibi konusunu paylaşmak isterdim sizlerle ama, ne kadar çok anlatsam o kadar heyecanı kaçacak gibi. Şunu söyleyebilirim, kitabın sonunu pek anlamış değilim, sondan önceki bölümün de çok gereksiz olduğunu düşünüyorum. Annemin de dediği gibi muhteşem bir kitap değil sadece çok güzel bir aşk hikayesi. Onun dışında, ileri sayfalara göz gezdirmeyin, ilginizi çeken bir şey olursa bile hiç okumayın. Bölüm sonlarındaki cümleleri de ta bölümün başındayken okumayın. Böyle yapıp zamanı gelmeden şaşırdığım bir kaç olay oldu, çok pişman oldum sonra.
Büyük ihtimalle çoğunuzun çoktan okumuş olduğu Yüzüklerin Efendisi serisini ve The Hobbit'i bitirdikçe, sizleri bilgilendireceğim:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder