18 Eylül 2014 Perşembe

troll face

Ay liseye başladım ben! En çok bloguma yazmak istiyorum ama çok yoğun geçti şu 4gün. Kısa bir bilgilendirme yazısı gibi bir şey yazayım, haftasonuna daha uzun bir şey paylaşmaya çalışırım.

Bugün dersteyken aklıma çok manyak bir fikir geldi. Ben küçükken odamda badana falan yapılıyordu, babamda tavanı beyaza boyuyordu. Anneme, babamın sanki bir devin tırnağına oje sürüyormuş gibi gözüktüğünü söyledim. O da, o zamanlarki bloguma bunu yazmamı söylemişti. Ben de şimdi bu zamanlardaki bloguma, 14yaşındayken Fizik dersinde aklıma gelmiş bir fikri yazacağım.(matematik test kitabını eliyle kenara itip, bilgisayarını ortaladı)

Acaba hepimizin bir devin veya troll'un yüzündeki bakteriler olma ihtimalimiz var mı? Evet fizik dersinde aklıma bir anda böyle bir düşünce geldi ve ondan sonra okulu bırakıp evde kokuşmanın bir zararı olmaz diye düşündüm. Mesela yüzünde çok sivilce olsun bu troll'un, her sivilceyi sıktığında bir yanardağa patlıyor! Çok manyak değil mi?

Salı günü de, coğrafya dersindeyken hocamız eğer ışık hızına ulaşabilseydik neleri başarabileceğimizi falan anlatıyordu. Bayağı ilgimi çekti bu konu ve heyecanla dinliyordum. Ay'a 1saniyede ulaşabilirdik, Güneşe 8dakikada, en yakın gezegene 4,5 yılda. Uzaydaki başka canlıların bizi ziyarete gelme ihtimali, kuzey kutbundaki bir bakterinin güney kutbuna ulaşması kadarmış falan filan işte. Sonra dedim ki, ben okulda ne yapıyorum yahu? Şimdi burdan çıkıp gitsem, eşyalarımı toplasam ve dünya turuna çıksam. Ne işim var benim bu sınıfta? Gezilecek, görülecek çok yer var. Ama olmuyor efendim. Hemen kafamı salladım, hocayı dinlemeye devam ettim.
S'le servis maceralarımızdan bir kare
çok da korkuyoruz
Liseyi de sevmedim. Sanırım hissetmem gereken de bu. Sadece servisimi seviyorum çünkü her binişimde daha da bir korkmuş oluyorum. Acaba bana mı pışştladı, acaba benim yanıma mı oturacak? Ha böyle derken de bir sabah benden bir yaş büyük bir çocuk yanıma oturdu. Dürttü, günaydın dedi falan, ben de günaydın dedim tabii. O zaman hiç heyecanlı değildim ama şimdi anlattıkça heyecanlanıyorum:) Niye yanıma oturmuş olacak ki, başka bir kız sanmış beni. Ama baya nazikti, iki üç dakika da konuştu benle. Sonra kalktı arkaya geçti, karıştırdığı kıza yer tuttu.
Uyku problemim de var, sabah servis 7yi 10geçe alıyor yahu, 6.30da kalkıyorum. Gece de uyuyamıyorum geç yatıyorum. Ankara'nın zehirli sularından da gına geldi. Her gün dişimi fırçaladıktan sonra bozuk bir mideyle gidiyorum okula. Yemeğe kadar böyle işkenceyle geçiyor, derslerde gözlerim kapanıyor.

Yemekhane de cehennem gibi bir yer. Bütün sınıfların buluşma yeri. 250 aç öğrenci, duydukları zil sesiyle koşarak çıktıkları merdivenden, herkesi iterek sıraya girmeye çalışıyorlar. En önde son sınıflar, en sonda biz. Bağırıyorlar önden, CAMI AÇSANIZA BE! Titreye titreye açıyoruz camı, sonra önümüze dönüp ayaklarımıza bakıyoruz. Birisi mi kaynayacak önümüze, buyursun. Ne yapabiliriz ki? Daha kantine inebilmişliğim yok benim. Bütün arkadaşlarım merdivenin başından gördükleri manzara karşısında koşarak geri yukarı çıkıyorlar. Lise3 ve 4lerin yuvası, bilardo oynama merkezi, KANTİN!

Ay sınıfımda oturuyorum ben, yan sırada nefret ettiğim 2-3 kişi, önümde Sedef, onunla konuşuyorum. Günde 15 kere de tuvalete gidiyoruz, yapacak bir şey yok. Koridorumuzun yarısında 10.sınıflar var, 2 metrelik yerde bir ileri bir geri yürüyoruz. Her sınıftan da 2-3 kişi çıktığı anda tıkanıyor koridor, o kadar geniş yani(!)
Haydi kendinize iyi bakın! Yakında görüşeceğiz:3

                                                                            Günün Şarkısı:
günlük seksi Mori fotoğrafı




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder